SAHIL ŞERIDI in English translation

coastline
kıyı
kıyı şeridi
sahil şeridini
the coast
sahil
kıyı
açıklarında
kıyının
coast
beachfront
sahil
denize nazır
plajı
sahildeki denize sıfır
deniz manzaralı
shoreline
kıyı şeridi
kıyıyı
sahil şeridi
coast lines
sahil hattı
kıyı şeridi

Examples of using Sahil şeridi in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Eski sanat hazinelerini bulmak için sahil şeridini araştıracak birine ihtiyacımız var.
We need someone to explore the coastline for ancient art treasures.
Abartısız, bir anda sahil şeridini değiştirirdi.
It would literally change the coastline in an instant.
San Franciscoyu ve Kuzey Kaliforniyanın sahil şeridini tercih ettiler.
They prefer San Francisco and the coastline of northern California.
Cherno alpha, sahil şeridini tutuyor.
Cherno alpha holding the coastline.
Cherno alpha, sahil şeridini tutuyor.
Chemo Alpha holding the coastline.
Ömrünü bu sahil şeridinde yukarı aşağı koşarak harcayabilirsin.
You could spend your life running up and down the coast.
Dalgalar her kıtanın sahil şeritlerine doğru yayılıyor.
The waves are propagating towards the shorelines of every continent.
Çevre uzunluğunu ölçmeye sahil şeridini araştırarak başladım.
I surveyed the perimeter, starting at the shoreline.
Doğu sahil şeridinde bir yukarı bir aşağı giderek Amandayı aradım.
I went up and down the entire Eastern seaboard looking for Amanda.
Sahil şeridinden batıya ilerliyorlar.
Go west along the waterfront.
Dalgalar her kıtanın sahil şeritlerine doğru yayılıyor.
The waves are propagating toward the shorelines of every continent.
Bugün Korenin sahil şeritlerini öğreneceğiz.
Today, we will be learning about the coastlines of Korea.
Bu dalgalar her kıtanın sahil şeridine doğru yayıIıyor.
The waves are propagating toward the shorelines of every continent.
Bu dalgalar her kıtanın sahil şeridine doğru yayılıyor.
The waves are propagating towards the shorelines of every continent.
Patton ise diğer sahil şeridinden yaklaşıyor.
Patton is closing in on the coast.
Kahretsin, doğu sahil şeridine sahipler.
Shit, they got the whole Eastern seaboard.
Şehir ülkenin kuzeyinde yer almakta olup adanın kuzey sahil şeridinin büyük bir kısmını kaplayarak Taipei Havzasını çevrelemekte ve aynı zamanda Taipei-Keelung metropol alanının bir parçasıdır.
Located in northern Taiwan, the city includes a substantial stretch of the island's northern coastline and surrounds the Taipei Basin, making it the second largest special municipality by area.
Mick Jagger ve grup arkadaşları, konserin verildiği yerden, sahil şeridinden ve kentin muhteşem oteli Splendidden ne kadar etkilendiklerini gizlemedi.
Mick Jagger and his band mates did not hide how impressed they were with the venue, the coast and the town's magnificent Hotel Splendid.
Baylar, aşağıdaki sahil şeridine dikkat ettiniz mi?- Anlaşıldı.- Şimdi?
Now.- Roger. Gentlemen, do you notice the coastline down there?
Wyler, yıkılmış İtalyan sahil şeridinin daha çok görüntüsünün gerektiğini hissetti ve çekimi kendisi yapmak için bir B-25 bombardıman uçağına bindi.
Wyler felt he needed more images of the devastated Italian coastline, so he went up in a B-25 bomber to shoot the footage himself.
Results: 41, Time: 0.0361

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English