SAKSAFONU in English translation

• saxophone
• sax

Examples of using Saksafonu in Turkish and their translations into English

Saksafonunu çalan kişinin Tom olduğunu nasıl bildin?
How did you know Tom was the one who stole your saxophone?

Sigara ve saksafon solosu, bir erkeğin istediği tek şey bu.
Asmoke, a sax solo, that's all a man wants.

Saksafonun nerede?
Where's your horn?

Ben saksafonumu, her zaman değişik yağlarla temizlerim.
My saxophone, I'm always cleaning it with all kinds of oils.

Acaba Cleveland saksafonunu geri isteyecek mi?
I wonder if Cleveland's gonna want his sax back?

Saksafonun nerede?
Where's your saxophone?

Tamam, saksafonumu çalarım!
Okay, I will play my sax!

Saksafonun nerede? Ödünç alacağım.
Where's your horn? I will borrow one.

En azından, saksafonumu çalmama izin veriyorsunuz.
At least you will let me play my saxophone.

Saksafona dikkat et.
Watch the sax.

Saksafonun nerede? Ödünç alacağım?
I will borrow one. Where's your horn?

Tek saksafonla ne yapayım ben?
What am I supposed to do with one saxophone?

Evlilik öncesi saksafona inanır mısın?
Do you believe in premarital sax?

Cok calismak saksafonun anahtaridir!
Hard work is the keyhole to saxophone!

Saksafonumla ben de çok şey yaşadık.
We have been through a lot, me and my sax.

Biri saksafonumu çalıyor!
One of them's playing my saxophone.

Tom bir soprano saksafon almak istedi fakat bir tane almaya gücü yetmedi.
Tom wanted to buy a soprano sax, but couldn't afford one.

Saksafonumu yakala.
Catch the saxophone.

Tomun satın almak istediği bariton saksafon onun için çok fazla pahalıydı.
The baritone sax that Tom wanted to buy was way too expensive for him.

Saksafonunu getirdin mi tatlım?
You got your saxophone, sweetheart?