Examples of using Salatadan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çorba ve salatanızı almayı unutmayın.
Bak salatada salatalık var.
Bayan tavuk salatasından nefret eder.
Tuna salatama bayılıyor, ondan.
Sen ve kızkardeşin salatanızı bitirdiniz mi?
O benim salatama dil uzatıyor.
Eminim salatada hamamböceği olması sizin suçunuz değildir.
Bu hanım salatasında bir hamamböceği buldu.
Sadece beni şefin salatasına dönüştürmelerine izin vermeyeceğim.
Hadi ama. Salatamda kuru üzüm var.
Ve hiçkimse bana oğlumun salatasına ne koyacağımı söyleyemez anladın mı?
Salatamız da var.
Sanırım benim salatam gibisi yoktur.
Gram patates salatasına ve çavdar ekmeğine ihtiyacım var.
Bu kadar insan jöle salatama bakarken hiç rahat değilim.
Salatan güzel mi?
En büyük değeri salatamı servis eden sıradan bir hamamböceğinin hayatına.
Lütfen Paule salatanın nefis olduğunu iletin.
Şefe Sezar salatasının mükemmel olduğunu söylersin.
Salatanı ruh doktoru gibi ısmarladın.