Examples of using Saldırmaz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Zaten yayın balıkları insanlara saldırmaz.
Ağaçlar insanlara saldırmaz.
Gecenin çocukları gündüz saldırmaz.
O bana saldırmaz.
Eğer Yıldırım Atar tek bir ejderha görürse belki saldırmaz.
Sıradan bir kasap nedensiz yere saldırmaz.
Bir Sırp başka bir Sırpa saldırmaz.
Bir fare aslana saldırmaz.
Kurtlar insanlara saldırmaz.
Estetik bakma yöntemleri kullanarak düşmanın zihnine yavaş yavaş girip onu saldırmaz hale getiririz.
O zaman Endermanler size saldırmaz.
Sun Tzu, Non-huanın ordusuna saldırmaz.
Dur, o… Nano metal insanlara saldırmaz'' demiştin!
Dur, o… Nano metal insanlara saldırmaz'' demiştin!
Aklı olan kimse kasabanın yakınında saldırmaz.
Aklı olan kimse kasabanın yakınında saldırmaz.
Max genellikle diğer polislere saldırmaz. Üzgünüz.
Max insanlara saldırmaz.
Senin gibi kolay hedeflere saldırmaz. -Beyaz şapkalılardan.
Sıçanlar, hatta kanalizasyon fareleri, yetişkin bir kişiye saldırmaz.