Examples of using Satıcısının in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu bir uyuşturucu satıcısının yeri değil mi?
Halconeun en iyi satıcısının gitmesine neden oldun.
Nedense, adamın meth satıcısının telefonu değildir diye düşünüyorum.
Bu uyuşturucu satıcısının başındaki boşlukları doldurmam gerekiyordu.
Korkuyor musun? O ruj satıcısının yapabileceklerinden mi korkuyorsun?
Bir boru ne zaman bir uyuşturucu satıcısının silah tercihi oldu ki?
Annesi Sidneyden Londraya kadar bütün televizyon şovlarında… konuşmuştu. Bir uyuşturucu satıcısının.
Amcasının numarası iyi bilinen bir uyuşturucu satıcısının telefonunda bulundu.
Çavuş, neden benden ölü bir… uyuşturucu satıcısının telefonunu saklıyorsun?
Eleanora gidip bir uyuşturucu satıcısının senin bakire kıçına tekmeyi bastığını
Silahlı uyuşturucu satıcısının tarzın olduğunu fark etmemiştim ama sanırım ekonomi durgunluğu herkesi etkilemiş.
Odessa, Teksastan bir kağıt satıcısının süper güçlere sahip bir seri katili barındırdığı
Bir gazete satıcısının şüpheliyi Alicein binasından çıkarken görmüş. Mavi bir minibüsle sürüyormuş.
Annem öldükten sonra, tanınmış siyah bir uyuşturucu satıcısının beyaz bir çocuğu evlat edinmesine kimse izin vermek istemedi. Ama her şey paraya bakar.
Ya onları buna inandıracaksın ya da kitap satıcısının buraya gelip… şaşırtıcı bir şekilde destekçi olduğunu söyleyeceksin.
Ya onları buna inandıracaksın ya da kitap satıcısının buraya gelip… şaşırtıcı bir şekilde destekçi olduğunu söyleyeceksin.
büyük bir uyuşturucu satıcısının güvenini kazandım. Luxta,
hap satıcısının gidişini kutluyoruz.
Uyuşturucu satıcısının arabasını ve saatini çalmak için bilinçli bir çaba… harcadın ama telefonlarımızı almadın mı?
Ya onları buna inandıracaksın ya da kitap satıcısının buraya gelip şaşırtıcı bir şekilde destekçi olduğunu söyleyeceksin.