Examples of using Savaş meydanında in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Savaş meydanında şapkası 50,000 kişiye bedel.
Savaş meydanında erkeklerin cesareti kırılırken, bir kadın var gücüyle bağırdı.
Savaş meydanında, buluşmak için Macbethle orada.
Şayet bu hapisaneden ayrılır ve savaş meydanında onlarla yüzyüze gelirsem.
O bir savaşçı. Savaş meydanında doğmuş.
O bir savaşçı. Savaş meydanında doğmuş.
Eski düşmanım… bir kez daha savaş meydanında karşılaştık.
Fakat vuruldu… ve savaş meydanında can verdi.
Savaş meydanında kendimi sakatladım ödlek olarak nam saldım.
Savaş meydanında en yüksek can kaybı 1998- 2001 yılları arasında,
Fakat kocamın ve oğlumun savaş meydanında olması icap ettiğinde… başka ne yapabilirim ki?
Savaş meydanında ölmek umurumda değil ama askerlerimin anlamsız bir plan için kurban edilişi çok acı veriyor.
Savaş meydanında iki ordu düşünebiliyor musunuz… üniformasız, tamamiyle çıplak?
Savaş meydanında.
Savaş meydanında görüşürüz.
Savaş meydanında bulmuştuk.
Savaş meydanında öldürüldü.
Savaş meydanında görüşürüz.
Savaş meydanında bile.
Orada… Savaş meydanında.