SAVAŞ MEYDANINDA in English translation

on the battlefield
savaş alanında
savaş meydanında
muharebe alanında
cephede
muharebe meydanında
on the field of battle
savaş alanında
savaş meydanında
savaþ alanýnda
savaş alalındaki
muharebe alanında

Examples of using Savaş meydanında in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Savaş meydanında şapkası 50,000 kişiye bedel.
On a battlefield his hat is worth 50,000 men.
Savaş meydanında erkeklerin cesareti kırılırken, bir kadın var gücüyle bağırdı.
When every man was losing courage at the battlefield, a woman raised her voice.
Savaş meydanında, buluşmak için Macbethle orada.
Upon the battlefield, there to meet with Macbeth.
Şayet bu hapisaneden ayrılır ve savaş meydanında onlarla yüzyüze gelirsem.
If only I could leave this prison and meet them face-to-face on a field of battle.
O bir savaşçı. Savaş meydanında doğmuş.
Born on a battlefield. He's a fighter.
O bir savaşçı. Savaş meydanında doğmuş.
He's a fighter. Born on a battlefield.
Eski düşmanım… bir kez daha savaş meydanında karşılaştık.
My old foe, we meet on the battlefield once again.
Fakat vuruldu… ve savaş meydanında can verdi.
But she was shot… and she died on that battlefield.
Savaş meydanında kendimi sakatladım ödlek olarak nam saldım.
I hobbled myself on the battlefield, was branded a coward, my wife ran away
Savaş meydanında en yüksek can kaybı 1998- 2001 yılları arasında,
The highest level of deaths on the battlefield was recorded between 1998 and 2001,
Fakat kocamın ve oğlumun savaş meydanında olması icap ettiğinde… başka ne yapabilirim ki?
Then what should I do? But as my husband and my sons elect to be on the field of battle.
Savaş meydanında ölmek umurumda değil ama askerlerimin anlamsız bir plan için kurban edilişi çok acı veriyor.
I don't mind dying on the battlefield, but it pains me to watch my troops sacrificed for a senseless battle plan.
Savaş meydanında iki ordu düşünebiliyor musunuz… üniformasız, tamamiyle çıplak?
No uniforms, completely nude? I ask you, sir, can you imagine two great armies on the battlefield.
Savaş meydanında.
On the Battlefield.
Savaş meydanında görüşürüz.
I will see you on the battlefield.
Savaş meydanında bulmuştuk.
We found them at the battlefield.
Savaş meydanında öldürüldü.
He was killed on the battlefield.
Savaş meydanında görüşürüz.
See you on the battlefield.
Savaş meydanında bile.
Even on the battlefield.
Orada… Savaş meydanında.
There… On the battlefield.
Results: 869, Time: 0.0241

Savaş meydanında in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English