Examples of using Saygonun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Nisan 1975 tarihinde, Saygonun düşüşü sırasında bir Kuzey Vietnam tankının kapısından girmesiyle Vietnam Savaşının bittiği yer oldu.
Saldırı, Saygonun Güney Vietnam hükümeti kontrolü altında olduğunu ve Vietkongun sadece kırsal alanlarda bir tehdit olduğunu düşünen Amerikalı yetkililer ve politika yapanları şaşırttı.
Birinci otoyoldaki Xuan Loc kasabasına saldırdı. Saygonun yaklaşık 65 kilometre doğusunda,
Gelen dumanlardı. Saygonun çevresinde, havaalanının tümünde, yanan binalardan ve patlayan topçu mermilerden Ve aşağıya doğru bakınca görebildikleriniz.
Birinci otoyoldaki Xuan Loc kasabasına saldırdı. Saygonun yaklaşık 65 kilometre doğusunda,
Gelen dumanlardı. Saygonun çevresinde, havaalanının tümünde, yanan binalardan ve patlayan topçu mermilerden Ve aşağıya doğru bakınca görebildikleriniz.
Saygonda da, aynı şeydi.
Curtis Saygona gidiyor.
Bay Saygonu buradan çıkartmanız gerek.
Bunlar Saygondan her ay geliyor.
Ondan sonra Saygona gitmek için yola çıkacağım.
Siyah denizciler için Saygonda bu gece nasıl olacak, anlatayım;
Diem sonunda Saygonda kontrolü tekrar ele geçirdi.
Sonra onu Saygona götürecekler ve kuantum paraziti dedektörüne sokacaklar.
Japonlar Saygonu aldığında… bir generalle birlikte yaşadı.
Bunlar Saygondan her ay geliyor.
Ve Saygona gidiyordu. O gün Mékong nehrini geçiyor.
Ve Saygona gidiyordu. O gün Mékong nehrini geçiyor.
Sonra onu Saygona götürecekler ve kuantum paraziti dedektörüne sokacaklar.
Yarın Saygona gidiyor.