SAYMAN in English translation

• treasurer
• comptroller
• to count
• accountant
• sayman
• bursar

Examples of using Sayman in Turkish and their translations into English

Bir grup kâtip ve sayman.
A bunch of pencil pushers and accountants.

Sayman sizsiniz.
You are the accountant.

Evet, Sayman.
Yeah, the accountant.

Morris sayman oldu ben de iki çocuğun annesi oldum.
Morris became a bookkeeper And I became the mother of two children.

Hey, sayman, rulman, hayvan!
Hey, Layman, Gayman, Go-away-man!

Sayman vergileri toplar
The treasurer collects taxes

Sayman onun hakkında bana emir verdi.
The treasurer told me about him.

Sayman kim?
Who is the treasurer?

Kartları sayman gerekiyordu.
You're supposed to be counting the cards.

Şimdi sayman raporu.
Now, the treasurer's report.

Sayman seçiIdiğin için seni tebrik etmiş miydim?
Did I ever congratulate you on treasurer?

Sayman inek?
Accounting Nerd?

Bu ekonomik ortamda bir iş bulduğun için kendini şanslı sayman gerekir.
You should count yourself lucky you have got a job at all in this economic climate.

Böylesine endamlı bir adam annenin sevgilisi olduğu için kendini şanslı sayman gerekir.
You should be so lucky that a man of his stature would defile your mother.

Ve bu şekilde sadece bir sayman olmazsın.
And you wouldn't just be a bookkeeper.

Ben bir dekoratörüm, sayman değilim.
I'm a decorator, not a bookkeeper.

Biz iş adamıyız, sayman değil.
We're business people, not bookkeepers.

Tüm faturalar girdi ve sayman tarafından onaylandı.
All the invoices were entered and approved by the treasurer, And even if it was.

Tüm faturalar girdi ve sayman tarafından onaylandı.
All the invoices were entered and approved by the treasurer.

Adil değil beni yok sayman.
It's not fair to deny me♪.