SEÇILDILER in English translation

• are chosen
• were elected
• i have selected
• been selected
• were chosen

Examples of using Seçildiler in Turkish and their translations into English

Finley, Nash ve Nowitzki 2002 Kasımında'' Batı Konferansının En İyi Oyuncuları'' seçildiler.
And Finley, Nash and Nowitzki were voted"Western Conference Players of the Month" in November 2002.

Azazya sekiz telli lirle önderlik yapmak üzere seçildiler.
Obed-edom, and Jeiel, and Azaziah, with harps on the Sheminith to excel.

De Gallerde düzenlenen Home International Regattadaki İrlanda gençler takımı için seçildiler ve gençler dört çiftede altın madalya kazandılar.
They were selected for the Irish junior team at the Home International Regatta held in Wales in 2008, and won gold in the junior quad sculls.

Club M dergisinin geleneksel anketinde Dünya Satranç Şampiyonu Vesselin Topalov ve Belediye Başkanı Tsonko Tsonev'' Bulgaristanda Yılın Adamı'' seçildiler.
World Chess Champion Vesselin Topalov and Kavarna Mayor Tsonko Tsonev were named"Bulgaria's Men of the Year" after the traditional poll by magazine Club M.

Kısa bir süre sonra Nichkhun hariç diğer 2PM üyeleri Koredeki turizme destek için hazırlanan“ Seoule Uç”( Boom Boom Boom) şarkısını söylemek üzere seçildiler.
Shortly after, the members of 2PM(except for Nichkhun) were chosen to sing the song"Fly to Seoul(Boom Boom Boom)" to support tourism in Korea.

bir senatörler komisyonunda bulunmuşlardı) müşterek İmparator olarak seçildiler.
on 22 April 238 they elected two elderly senators, Pupienus and Balbinus(who had both been part of a special senatorial commission to deal with Maximinus), as joint emperors.

Kosteliç komisyona seçilen ilk Hırvat oldu.
She is the first Croatian to be elected to the commission.

Sadece seçilmişler hayatta kalır, hepsi ölümsüz,
Only the chosen left alive immortals all,

Sadece seçilmişler hayatta kalır,
Only the chosen left alive,

Berlinin tamamına belediye başkanı seçilmesi, Ruslar tarafından veto edilmişti.
His election as mayor of all Berlin had been vetoed by the Russians.

Hugo Chávezin seçilmesi anlaşmayı sona erdirdi.
The election of Hugo Chávez ended the deal.

Kapıyı sadece Seçilmiş açabilir ve kapı sadece o pencere sırasında açılabilir.
Only the One can open the door and only during that window can the door be opened.

Foxun seçilmesi, yerli halk arasında müzakerelerin mümkün olacağına dair umutlarını artırdı.
The election of Fox inspired new hope among the indigenous that negotiations were possible.

Seçilmiş değilim.
I'm not the one.

Seçilmiş olan sen değilsin.
You are not the one.

Tabii eğer seçilmiş olan değilsen!
Unless… unless you're the one!

Biziz. Seçkinler, seçilmişler, iyinin de iyileri.
Us, the elite, the chosen few, the best of the best.

Seçilmiş olan o değil!
He's not the one!

Seçilmiş olan sen olabilirsin.
You may be the one.

Seçilmek'' ile ne kastediliyor?
What means"chosen"?