Examples of using Seonun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Başkan Seonun onca yıl metresi olduktan sonra.
Lütfen. Bu Savcı Seonun arabası değil mi?
Seonun Tapınağı çok uzakta mı?
Yoo-wolla Seonun Tapınağına gittiniz.
Savcı Seonun ablası mısınız?
Yaşlı adamın yardım aylığı, her ay Seonun hesabına havale ediliyormuş.
Merhaba. Merhaba. Bayan Seonun evindeki toplantıya katılıyormuşsun?
Hatta Eun-gininkine… Bu yüzden başkan Seonun ölümüne yardım ettim.
Taşralı enayiler geldi, ama Seonun apandisiti patladı.
Merhum başkan Seonun Taesan kaynaklarını Eun-giye bırakmak için zimmetine geçirerek kurduğu rüşvet fonları listesi.
Taesanın Başkanı olmama rağmen… Taesanın Müdürü Seonun izni olmadan… istediğim her şeyi yapmamam. Doğru, haklısın.
Crude Playden Chan-young Seonun bana albüm yapacağı aklıma gelmezdi. Rüya gibi.
Bay Na, Bayan Seonun navigasyon sistemi ve telefonundaki takip cihazından tüm verileri aldı.
Pek bilmiyorum ama Başçavuş Seonun işi de Yüzbaşı Yoonunki kadar tehlikeli.
Sizden Seonun duruşma kayıtlarını ve gelecek 4 ay
Anneme iftira atıldığında onu Seonun Tapınağına götürdü ve hayatı pahasına onu korudu.
Şu yolun biraz yukarısı Seonun Tapınağı ve ahududu şarapları çok güzeldir.
Derhâl hastaneye götürülmemesiydi. Başkan Seonun ölümünün en büyük sebebi.
Ve ahududu şarabı çok leziz. Buradan Seonun Tapınağına biraz yol var Bayan Song.
Ben Bayan Seonun avukatıyım.