Examples of using Sesleneceğim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sana ormanın ruhu diye sesleneceğim.
Demek Mildred Hayese… sesleneceğim.
Demek Mildred Hayese… sesleneceğim.
Sadece bana seslenin ve ben de size geri sesleneceğim.
Seni takip edeceğim, adını sesleneceğim.
Sadece içeri girip ona sesleneceğim.
Bir gün ona Doktor Nazlı diye sesleneceğim.
Yukarı çıkıp Ramaya sesleneceğim.
Sana, tanrının sana verdiği isimle sesleneceğim.
Anlaşmazlıklarımız olmuş olabilir, ama onlara böyle sesleneceğim.
Yok, mahalleye sesleneceğim.
Kime sesleneceğim?
Amerika ve İngiltereye sesleneceğim.
İnsanlara bizzat ben sesleneceğim.
Ama o stüdyoda Amerikaya tek başıma sesleneceğim.
Eğer bir amaç varsa… bir plan varsa… bir yol varsa… gittikten sonra… sana sesleneceğim.
Eğer bir amaç varsa… bir plan varsa… bir yol varsa… gittikten sonra… sana sesleneceğim.
Bu gece, bu insanlara doğrudan sesleneceğim ve durumu onlar için açıklığa kavuşturacağım.
Eğer bir amaç varsa… bir plan varsa… bir yol varsa… gittikten sonra… sana sesleneceğim. Biliyorum.
Açıklığa kavuşturacağım.{ Y: i}… ve durumu onlar için{ Y: i} Bu gece, bu insanlara doğrudan sesleneceğim.