Examples of using Shep in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Shep Doelemanın lideri olduğu bir grup bilim insanı imkânsızı gerçekleştirerek Kızılötesi ögeleri olduğuna… bir kara deliğin fotoğrafını çekmeye çalışıyor.
Hadi, baba! Dinle, Shep, mesele, istemek zorundayım ki… Shep.
Roolun yüksek öğretisinden, Vita 9. Shep Ramsey, Gizli Vurucu Güç 119 un… Zanuck Vivian öncülüğünde… öncü takımından…- Ramsey.
Shep, elimden gelen her yardımı yapardım
Çalıştığı yerdeki Shep Proudfoot adındaki eski hükümlü tamircinin vasıtasıyla,
Elvis burada kovboy kıyafeti giymişti ve mikrofona ulaşmak için bir sandalyede olduğu halde,'' Old Shep'' adlı şarkıyı söyledi ve ikincilik ödülü kazandı.
Araştırmasına seninle birlikte bakalım diyecektim. Twin Citiesde birkaç işim var, düşündüm de Shep Proudfoot için U.S.F.I.
Anla, Shep bir yaratık savaşçısı… ve bu adamın tüm evreni denetimi altına almasını engel olmaya çalışıyor.
Shep ve ben bu tarihî öneme sahip ağaçların arasında yürürken sonunda bizim de burada olduğumuza inanabilmek çok zordu. Çünkü bunun için çok çalışmıştı.
Billy Baldwin ve… Larry Baldwin ve Shep Baldwin ve tüm Baldwinlerin,… 14ünün de resimlerini koyacağız.
Shepi kendi kendimize yapma kapasitemizin olmadığı bir işi yapması için aldım.
Ama Shepin demek istediği, ki benim de haklı bulduğum.
George Shepi çağıracak.
George Shepi asla buraya getirmez.
Mary, Shepin oğlu Travisi hatırlıyorsun, değil mi?
Tammy, Shepin beraber çalıştığı bir müzisyen.
Shepin çiftliğinde.
Shepin galaksiler arası birkaç ödül avcısından kaçmasına yardım ediyordum.
Shepin karısını isteyen Pinkyydi.
Shepin dediğini duydun mu?