SINAPS in English translation

synapse
sinaps
synapseı
synapses
sinaps
synapseı

Examples of using Sinaps in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sinaps bölgesinde iki nöronun tıpkı telefonda konuşan iki arkadaş gibi bağlantılı olduğu söylenir.
At the synapse, the two neurons are said to be connected like two friends talking on the telephone.
Bu… görsel ve işitsel bir aklî dengesizlik tarafından tetiklenen halüsinasyonlar, sinaps ve sinirsel geliştirme.
It's… visual and auditory hallucinations triggered by a derangement of the synapsis and neural enhancements.
engram( uyaranların beyinde bıraktığı iz) sinaps bünyesinde şifrelenir ve dışarı kaynakların etkilerine karşı dirençli hale gelir.
the engram(memory trace) is encoded within synapses, becoming resistant(though not immune) to interference from outside sources.
Chesterın zihnindeki elektrik dalgaları kara deliğin eşiğinden geçiyor, ama sinaps enerjisi negatif olduğu için.
The electrical impulses that make up Chester's mind are just past the black hole's threshold, but since his synaptic energy has a negative charge.
Kademeli membran potansiyelleri özellikle sinapslarda üretilen nöronlar için önemlidir-tek kademeli aksiyon potansiyeli tarafından aktive edilen sinaps tarafından üretilen membran potansiyelinin geçici değişimleri postsinaptik potansiyel olarak adlandırılır.
Graded membrane potentials are particularly important in neurons, where they are produced by synapses-a temporary change in membrane potential produced by activation of a synapse by a single graded or action potential is called a postsynaptic potential.
Bu sinapslar beraberce bu agi ya
And these synapses together form the network
DArgo, o sinapsları lime lime ettik.
D'Argo, we shredded those synapses.
Sinapsları baypaslama zamanı.
Time to bypass the synapses.
Bir şeyi hatırlarken sinapslardan gelen elektriksel sinyaller kimyasal hale gelir.
When remembering something… electrical signals from the synapses change to chemical.
Hadi şu sinapsları ateşleyelim Lund, olur mu?
Let's get these synapses fired up, Lund, okay?
Sinapsları dağılıyor.
The synapses are degenerating.
Gözlerinin arkasındaki sinapsların yavaş yavaş ateşlendiğini görebiliyorum.
I can see the synapses beginning to fire behind your eyes.
Beynindeki sinapslar sana olmuş bitmiş bir şey hakkında farklı düşünmeni söyler.
Synapses in your brain telling you to think differently about something that's already happened.
Beynindeki sinapslar sana olmuş bitmiş bir şey hakkında farklı düşünmeni söyler.
About something that's already happened. Synapses in your brain telling you to think differently.
Şu sinapslara baksana patron.
Boss, look at these synapses.
Sinapsların patladığını hissedebiliyorum.
I can feel the synapses firing.
Bütün sinapsları bir kerede ateşleyemiyoruz.
We can't fire all the synapses at once.
Birincisi, sinapslarını karanlık madde kullanmadan uyaracağız.
One, we stimulate your synapses without using dark matter.
Birincisi, sinapslarını karanlık madde kullanmadan uyaracağız.
Without using dark matter. One, we stimulate your synapses.
Nedir? Birincisi, sinapslarını karanlık madde kullanmadan uyaracağız?
One, we stimulate your synapses without using dark matter. What are your conditions?
Results: 45, Time: 0.0274

Sinaps in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English