Examples of using Skor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Benimle ilgili skor tutmayı bırakman gerekiyor.
YOU GOTTA STOP KEEPING SCORE WITH ME.Skor tutmak için, vakit harcamak çok yorucu.
THE AMOUNT OF TIME WE SPEND KEEPING SCORE, IT'S JUST EXHAUSTING.Skor beşti.
Kaçınılmaz skor ve tecrübeli oyuncu Bindia Naik vuruşu yapacak.
It is imperative to score and that is why experienced Bindia Naik will take this stroke.İşte böyle skor elde edilir.
That's Burada skor yapamadık.
We don't score there.Skor berabereyken mi?
With the score tied?Skor şu an 29-29,
And so, with the score knotted at 29-all,Skor ne durumda?
How do you score?Rahatla, skor toplamaya çalışmıyor, o bu tarz biri.
Relax, he's not trying to score, that's how he is.Konu skor değil.
It isn't about the number.Skor bak.
Look at the score.Eğer skor istiyorsan, oyunu bilmelisin, adamım.
If you want to score, you got Satranç Olimpiyatlarında% 50 skor alırsam bir'' satranç ustası'' olabilirim.
If I score 50% at the Chess Olympiad… Den fazla skor yapacaklarını sanmıyorum.
I don't think they will score more than 250.Skor 40 dakikadır sıfır-sıfır ya!
The score's been zero-zero for, like, 40 minutes!Sanırım Stephenı skor tabelasına girerken gördüm.
I thought I saw Stephen go into the scoring shed.Skor yanlış yazıldı.
The scoring went wrong.Skor ile ilgili sizleri bilgilendireceğiz.
We will keep track of the score for you.Ama Skor çikolatası.
But the Skor candy bar.
