Examples of using Snoopy in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Adam öyle heyecanlandı ki Snoopy dansı yapmaya başladı.
Bakın, bu Snoopy.
Evet, bu Snoopy.
Her Noelde birlikte Charlie Brown seyrederiz. Snoopy dansı yaparım.
Evet, üç tane Snoopy ve bir Nixon.
Maurice Miller Eskiden para için dövüşen Snoopy lakaplı bir boksörmüş.
Onu çizmek kolaydır ve hangi çocuk Snoopy sevmez dedim.
Garip. Ben daha çok Snoopy olduğunu düşünmüştüm.
Snoopy, sen garaja gidip,
İyi, Eğer Snoopy Burada Kimsenin Kokusunu Alamazsa,
Snoopy, sen garaja gidip, arka bahçeye… kurabileceğimiz bir masa çıkart.
Bense Transformers, Snoopy ve Ninja Kampumbağaları seven bir çocuktum,
Eee, köpek yılına göre de olsa bu yaşta sence Snoopy bu şeyi uçurmalı mı?
Bu televizyon, şuradaki eşyalar, ve buradakiler, ağırlıklarım ve… şu Snoopy sabun şeyi dışında.
Eski sahibim Charlie Browna miras kalsın… Önceki sahibi? Ben, Snoopy, aklı başında olduğum için.
Taşınmak zorunda kaldılar ve aile karar verdi sadece Snoopyyi tutamadılar. Snoopy ve Lila birbirlerini çok seviyorlardı ama.
Eski sahibim Charlie Browna miras kalsın… Bu nedir? Ben, Snoopy, aklı başında olduğum için?
Bayan Knight, Kevin ve Suge tanışıyorlar mıydı?- Hayır, Snoopy.
ağırlıklarım ve şu Snoopy sabun şeyi dışında. Kendimi bildim bileli bu vardır bende.
smokinin olacak, Snoopy orada olacak, dans edeceksiniz.