Examples of using Sook in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kurban Bilgileri: Jung Mi Sook.
Söyle. Jung Mi Sook nerede?
Ben şimdi yakalanırsam Jung Mi Sook ölür.
Doğru ya. Bizim Jung Mi Sook var hâlâ elimizde.
Hayır, Jung Mi Sook hâlâ seninle.
Ne? Ben Jung Mi Sook olacağım. Ben?
Seni seviyorum, Park Min Sook.
Bana bak, Park Min Sook!
Park Min Sook!
Park Min Sook.
Sana dedim, bu küçük Park Min Sook.
O Küçük Park Min Sook.
Sook ve Mirziyayev enerji, tarım, inşaat,
Sook, bir yıldır ortalıkta yoktun.
Sook ama millete zaman yolculuğuyla perilerle dolu bir diyara gittiğini söylersen seni hastaneye yatırırlar.
Size Young Sook adına küçük bir hediye hazırladım, kısa zamanda burada olur.
Seni sonra ararım Sook, diğer hatta aramam var.
Sook, birinci oyun kurucu olarak geçirdigim günlerde bir sey ögrendiysem o da en iyi savunmanin güzel hücum yapmak oldugudur.
Güney Kore-Özbekistan ilişkileri ==Mirziyoyev ve Güney Kore Başbakanı Han Myeong Sook 25 Eylül 2006da Taşkentte bir araya geldiler.
Ya polis Jung Mi Sook kaçırıldığı zaman… Do Hyun Sunun Do Min Seokun suç ortağı olabileceğini göz önünde bulundurup… soruşturma yapsaydı ne olurdu?