Examples of using Sorguladılar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Beni sorguladılar, itiraf ettirmeye çalıştılar.
Drewu sorguladılar ama onları videonun gerçek… olduğuna inandırdı.
Şanslar seni sorguladılar, ve gitmene izin ver.
Şanslar seni sorguladılar, ve gitmene izin ver.
Şanslar seni sorguladılar, ve gitmene izin ver.
Hapishanede öldürüldüyse neden sizi sorguladılar?- Internet.- Internet.
Bizi sorguladılar, bir şey çıkmadı.
Neden sizi sorguladılar? Hapishanede öldürüldüyse- Internet.- Internet.
Conteyle onu sorguladılar.-'' Yine''?
Herkesi sorguladılar. Eskiden benim için çalışmış.
Seni sorguladılar mı?
Hepsi Mattin çevresindeydi… ve beni saatlerce sorguladılar.
Babayı birkaç kere sorguladılar.
Onlar onu sorguladılar.
Beni de sorguladılar.
Eskiden benim için çalışmış herkesi sorguladılar.
Muhalefet partileri bu hareketi sorguladılar.
Adamlarımız komşuları sorguladılar.
Coopersmith kardeşler bugün Laura Kensingtonı sorguladılar.
Sonra belirli bir suç tasarlayıp öylece sorguladılar.