Examples of using Sormaman in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Aslında bunu sormaman gerek.
Ne? Bana böyle sorular sormaman gerekir.
Ne? Bana böyle sorular sormaman gerekir?
Bu soruyu sormaman lazımdı.
Bu soruyu sormaman lazımdı.
Beni şaşırtan şey Rennerı kimin öldürdüğünü ya da neden öldürdüğünü sormaman.
En iyisi sormaman.
Barrynin nerde olduğunu sormaman komik.
Victorias Secretta asla sormaman gereken şey nedir biliyor musun?
Bir kadına sormaman gereken tek şeyin geçmişi olduğunu bilmiyor musun?
Bak, sormaman gereken soruların, seni tatmin etmeyecek cevapları olur.
Rebecca, bana soru sormaman ve sadece babanın evine gitmek gerekiyor.
Tamam, bir önsezi üzerine gidiyorum ama bu bilgiyi nereden aldığımı sormaman gerekiyor.
Bu da soru sormaman için yeterli bir miktar.
Sorsana! Geri geldiğimizde benimle diskoya gider miymiş?
Hayır, sorduğun için sağol ama, ve milk shake için de.
İsmimi sorduğun için sağol, ben Katherine Song Covey.
Anne, şunu içer misin? Birine sorsana.
Gulab, biz de oynayabilir miyiz diye sorsana. -Tebrikler!
Geri geldiğimizde benimle diskoya gider miymiş? Sorsana!