Examples of using Sosisliler in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Astrodomedaki sosisliler çok iyidir.
Sosisliler, Jackie! Buradaki herkese sosisli vereceksin.
Sosisliler! Hayır! Morgan? Spark?
Sosisliler için gelemediğin için onları sana getirdim.
Sanırım Coney Adasında güzel bir şey olmuyor. Sosisliler dışında.
Beyoncé, renk olan pembe, kişi olan Pink… sosisliler… Harika olan her şey.
Beyoncé, renk olan pembe, kişi olan Pink… sosisliler… Harika olan her şey.
Beyoncé, renk olan pembe, kişi olan Pink… sosisliler… Harika olan her şey.
Cidden, İnsan Tarihi Kayıtlarına göre Hüküm Şehrindeki en iyi sosisliler.
Cidden, İnsan Tarihi Kayıtlarına göre Hüküm Şehrindeki en iyi sosisliler.
Öğle yemeğinde acılı sosisliler, çizburgerler ve kızarmış patatesler
Geriye kalan iki yemeğimiz;… Marge tarafından yapılan'' Kararmış Tatlı Sosisliler''. Ve soyadını vermeyen Brandine tarafından yapılan'' Armadilo a la Asfalt.
Kişilik bir kalabalığa bilet satılmış mısır gevreği kokusu, sosisliler… gürültücü, ısrarcı aileler, ağlayan çocuklar.
Güneşin doğuşunu ve sosisliler aslında gözbebekleri izledim bugün ve tamamına lotta tuzu eklenmiş sosisliler içi komple ezilmiş.
Yani temelde, bütün bu gezi de aynı okul gibi, sadece sosisliler ve çekiçler dışında?
Taraftar, patlamış mısır kokusu, sosisliler… tüm şu klişe şeyler,
Taraftar, patlamış mısır kokusu, sosisliler… tüm şu klişe şeyler, ama size bir şey söyleyeyim… şu an başka hiçbir yerde olmak istemezdim.
Ben babama sosisler için yardım edeyim?
Bedava sosisler burada.
O sosislileri yeşile çevirmeyi nasıl beceriyorsun?