Examples of using Soyguncular in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Soyguncular evin hanımını bağlamış. Bak, oğlum.
Soyguncular kızımı ve karımı markette takip etmişler. Evet, doğru.
Soyguncular çocuk muydu? Dinleyin, siz daha iyi bilirsiniz?
Bırakın girsinler! Şahit olduğumuz gibi, soyguncular bildiri okudular.
Onlara maceracılar, soyguncular denir.
Soyguncular kızımı ve karımı markette takip etmişler.
Soyguncular Watergatete bir doküman arıyorlardı.
Bizler memuruz, soyguncular içerde. Kımıldamayın! Kaçalım!
Hey çocuklar, adam kaçıranlar, soyguncular… işemem lazım.
Soyguncular kızımı ve karımı markette takip etmişler. Evet, doğru.
Soyguncular Watergatete bir doküman arıyorlardı.
Bizler memuruz, soyguncular içerde. Kaçalım!
Soyguncular sokağa çıkmaya korkuyorlardı.
Kelp bölgede soyguncular var diyor, bu yüzden soğukkanlı olun.
Rehineler, soyguncular gibi maske ve tulum giymiş durumda.
Soyguncular mı? Sen iyi misin?
Soyguncular 23 milyarlık yeni banknotu aldılar. Tek bir mermi bile atmadan.
Bak, oğlum. Soyguncular evin hanımını bağlamış.
Soyguncular mı? Sen iyi misin?
Usta soyguncular Boston ve Seattle müzelerini de soydu.