STEPHEN in English translation

• stephen

Examples of using Stephen in Turkish and their translations into English

Hayır. Aziz Stephen yetimhanesinde konferans. Zagreb.
Zagreb.- No. Lecture at Saint Stephen's orphanage.

Stephen ile… kızım Lizanın evliliğine.
The marriage of Stephen and my own Liza.

Stephen ile… kızım Lizanın evliliğine.
Marriage of Stephen and my own Liza.

Kendi sözleri böyle. Stephen Hawking buna'' safsata diyor.
Steven Hawking says this is nonsense, that's his word.

Belki de Stephen, eve gelene kadar beklemelisin.
Maybe you can wait until Stephen gets home.

Stephen karısını hiç sevmedi.
Steven never loved his wife.

Ve evet, Stephen Soderberghün Trafikinden bahsediyorum.
And, yes, I'm talking about the Stephen Soderbergh movie Traffic.

Stephen Grant. CTUda çalışıyor.
Steven Grant, he works at CTU.

Stephen yanlısı olduğunuzu sanıyordum.
I thought you were for Stephen.

Ve artık Stephen tahta geçtiği için ailesi gözden düşmüş durumda.
And now, with Stephen in power, her family are in disfavor.

Stephen haklı.
Stephen's right.

Stephen, kedi gözlerini bulan adamın oğlu olmak nasıldı?
Being the son of the man who invented cats eyes? Steven what was it like?

Alo! Stephen ile görüşmek istiyordum.
I want to talk to steven. hello.

Stephen haklı, bunu ilginç bulabilirsiniz. Hayır, hayır.
Stephen's right, you might find this interesting.- No, no, no, no.

Stephen haklI, bunu ilginç bulabilirsiniz.
Stephen's right, you might find this interesting.

Stephen, burası ne böyle? Woohoo, pekala,!
Steven, what is this place? Alright!

Hayır Stephen. Vur onu.
No. Stephan, shoot him.

Greer niye Stephen Collinse gitmedi?
Why didn't Greer go to Stephen Collins with this?

Stephen Collinsin araştırma asistanı olan Sonia Bakerın yakın bir arkadaşı.
A close friend of Sonia Baker, she being research assistant to Stephen Collins.

Stephen Collinsle konuşamam. Şu gerekiyor.
I can't talk to Stephen Collins. We need… Well.