Examples of using Stetoskop in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tek yapmam gereken beyaz bir önlükle stetoskop almak oldu.
Sana diş fırçası, Tylera da stetoskop.
Çalışmamız devam ederken birçok kez 5. Muayene Odasının duvarlarına stetoskop dayandığını öğrendik.
Sana stetoskop ve bedava öğle yemeği veren… ilaç şirketleri için antibiyotik yazıyorsun, fahişe.
Hemşire öyle dedi. Ama o da işe yaramaz çünkü stetoskop olmayan hiçbir şeyi yapmıyor.
onun üst şapka tarafında Onu bir telaffuz yoksa onun stetoskop salgılanan, ben, aslında,
onun üst şapka yan göstermek Ben, mat, onun stetoskop gerekir salgılanan gerçekten,
Doktor Springer stetoskobunu alsın ve küçük siyah çantasına soksun.
Gözlüklü, plastik borular getirdi, stetoskoplu da ona bağlamaya çalışıyor. Boru mu?
Çekmeceden stetoskobu getir!
Stetoskobunu verdi bana.
Bir stetoskoptan esinlenerek yapıldı.
Şu stetoskobu verin.
Hey Thor… Stetoskobumu Doktor Oharadan almama yardım eder misin?
Stetoskobu ben almadım.
Ama stetoskobunuzu Celia almamıştı.
Stetoskobumu Doktor Oharadan almama yardım eder misin? Hey Thor.
Doktor Springer stetoskobunu alsın ve… küçük siyah çantasına soksun.
Bu stetoskobu kullanacaksın.
Bu stetoskobu kullanacaksın.