Examples of using Steven in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Chil, sence Steven beni hatırlayacak mı?
Steven Kellenın yazılı ifadesi beni endişelendiriyor.
Steven daha burada görünmüyor.
Steven ile ne kadar zeki olduğum ile ilgili güzel bir konuşma yaptın.
Steven ile aramızda olanlar.
Steven nasıl?
Bu konuyu Steven ile konuşmalısın.
Steven, Stefan ve Longinesın da sesi çatallaşmış.
Steven saçı.
Steven ile nişanı atalı daha iki ay olmadı.
Steven düzelene kadar sorularımıza yanıt bulamayız.
Steven Waltersın hayatının aşkı için denedim.
Sen burada kaldıkça Steven daha çok şüphelenecek.
Steven.- Evet, ne istiyorsun?
Neler oldu, Steven ne durumda?
Herkes osturuk sesini Steven Wrightjokes esprisine çeviren bu aleti takmak zorunda.
Steven döndü!
Steven onları gözetliyormuş.
Steven Hir-- Morgdaki adam kim öyleyse?
Steven bir sorum daha var.