Examples of using Stratos in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Charlotte. Stratosu halledeceğiz demiştim sana.
Isabella Stone, Stratosu benimle ilişkilendirdi.
Doğru ama Stratosta yaşayanların ataları.
Isabella Stone, Stratosu benimle ilişkilendirdi.
Bilgisayarlarınız, mağaralarda büyüyen atalarımın, Stratosu kuracak kadar gelişmelerini, Troglitlerin gelişmeyişini açıklıyor mu?
Bilgisayarlarınız, mağaralarda büyüyen atalarımın, Stratosu kuracak kadar gelişmelerini,
Bilgisayarlarınız, mağaralarda büyüyen atalarımın, Stratosu kuracak kadar gelişmelerini, Troglitlerin gelişmeyişini açıklıyor mu?
Siste Sjansen turu Oslo Stratosta ve 9 Şubattaki final Oslo Spektrumda yapılmıştır.
Stratostan madenlere kaçmayı başaramadıysa yüksek danışman yüzünden hayatı tehlikede.
görüş alışverişinde bulundu ve 1935te Yunan yasama seçimlerinde İoannis Metaksas ve Georgios Stratosla Freethinker Partisinin adayı olarak kampanya yürüttü ancak seçimlerde başarısız oldu.
Stratos sadıktır.
Şimdi de Stratos.
Stratos çok sağlamdır.
Stratos, beni dinle.
Stratos.- Geleceğini biliyordum.
Onlar Stratos sakinleri değil.
Stratos, orada mısın?
Stratos, orada mısın?
Stratos temiz bi çocuk.
Stratos…- Geri ararım.