Examples of using Stuart in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Stuart Hanovere saldırdı!
HANOVER? STUART!George, bu Stuart, yeni kardeşin.
Geofge, this is Stuaft, youf new bfothef.George, seninle Stuart hakkında konuşmak istiyorum.
Geofge, I wanted to talk to you about Stuaft.Sen Stuart olmalısın.
You must be Stuaft.Ben Stuart, kocasıyım.
I'm stuart, her husband.Benim adım Stuart ve birbirimizi 50 yıldır tanıyoruz.
Bu yararlı ilişki sonrasında Stuart 1777de Royal Academyde sergisini açtı.
The relationship was a beneficial one, with Stuart exhibiting at the Royal Academy as early as 1777.Anlaşılan o ki bahislerini Stuart Restorasyonunun lehinde ve aleyhinde garantiliyor.
He may well be hedging his bets for and against a Stuart restoration.Kesinlikle her zaman Stuart adı onurlandırılmış olacak.
Surely there will always be those that honor the Stuart name.Şu anda Stuart Polak başkanlık etmektedir.
It is currently chaired by Stuart Polak.Adamımız Stuart Taylor adında biri olabilir.
It's looking like our man could be a Stuart Taylor.Stuart Taylor daha kaç kişiye tecavüz edecek?
How many others will Stuart Taylor go on to rape?Stuart, açlıktan ölüyorum.
Oh, Stuart, I'm starving.Stuart hakkında.
About Stuart.Benim Stuart ile bir derdim yok.
I don't have a problem with Stuart.Stuart, çizgi roman dükkanın resmen dünya dışı.
To Stuart, your comic book store is out of this world.Beni asıl endişelendiren Stuart hariç her çocuğun oynama şansı bulması.
What bothers me is that every kid has had a chance to play except Stuart.Stuart la birlikte.
He's with Stuart.Ve eğer Stuart Little ile arkadaşsan, hayat boyu arkadaşsındır.
And when you're friends with Stuart Little, you're friends for life.Stuart başını kalçana mı yasladı?
Is Stuart's head on your thigh?
