Examples of using Sucuk in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sucuk ne demek biliyorum.
Fileto! Sucuk!- Ne yapıyorsun sen?
Sucuk, bu önemli.
Sucuk yapmayı bilmiyorsun.
Geçen hafta kendi ağırlığında sucuk yemişti.
salam ve sucuk.
Sucuk yiyecekler.
Sucuk çadırının ordayım ben.
Ne yapıyorsun sen? Sucuk!- Fileto!
Sucuk ve kırmızı biberli mi?
Sucuk istiyorlar.
Biraz sucuk.
Bir keresinde ters asılıp, bir adamın bana sucuk atmasına izin vermiştim.
Bize 5 sucuk, biraz yağ, salça ve ekmek al.
Sucuk!- Fileto!- Ne yapıyorsun sen?
Sucuk severim ben.- Ne var?
Peki bir gün sucuk imparatorluklarının başına mı geçeceksin?
Pastırma, yumurta, sucuk, fasulye, domates.
sosis ve sucuk.
Biraz yumurta, sucuk ve pastırma ve İspanyol Omleti yapacağım.