Examples of using Susturucuyu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Susturucu orijinal üreticiye ait. Ama fabrikaya ait olmayan kaynak var.
Bir de susturucusu ve tabii dürbünü olsun.
Nişancının susturucusu varmış.
Güzel susturucu!
Ayrıca susturucusu vardı.
Susturucu dükkanındaki adam da ortağıydı.
Pappadimos, susturucun yanında mı?
Dâhili susturucu! Hanson?
Rancho susturucuya ders vermeye ve Rajuyu kurtarmaya karar verdi… bir plan yaptı.
Kutup ayısı Susturucu Adamı görmek istiyor.
Geldiğini metrelerce öteden duyuyorsun çünkü susturucusu düştü.
Hayır, daha çok susturuculu bir Beretta 92 taşıyan biri gibi.
O atı bir köşesinde onun susturucu asılı.
Susturucuya bakın- herif çıplak!
Kulaklarını kapat çünkü susturucusu yok.
Rancho Susturucuya baskın yapıp, Rajuyu kurtarmaya karar vermişti.
Susturucusu var mı?
James Bond susturucun falan bile var?
Bir de susturucusu ve tabii dürbünü olsun.
Patates susturucusu, merminin sesini bastırır ama susturmaz.