TIRMANMAYA in English translation

climbing
tırmanmak
tırmanın
tırmanış
bir tırmanış
çık
bir tırmanışı
the ascent
yükselme
tırmanmaya
tırmanış
sarp yokuşun olduğunu
rock-climbing
kaya tırmanışı
dağa tırmanma
dağ tırmanışı
climb
tırmanmak
tırmanın
tırmanış
bir tırmanış
çık
bir tırmanışı
to escalate
kızışmaya
tırmanmaya
artmaya ediyor
yükselmeye ediyor

Examples of using Tırmanmaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tanrım, kesinlikle tırmanmaya değdi, değil mi?
Gosh, it was certainly worth the climb, wasn't it?
Tırmanmaya çalışacak.
He will try the climb.
Tırmanmaya başlıyorum ama gövdesi çok kaygan.
I climb and climb, but the trunk is so smooth.
Tırmanmaya başlıyorum ama gövdesi çok kaygan.
I climb and climb… but the trunk is slippery.
Biri tırmanmaya çalışacak.
He will try the climb.
Ben hep yılanlardan kayıp düşmeyi merdivenlere tırmanmaya tercih etmişimdir. Garip bir şey.
I always preferred sliding down the snakes to climbing up the ladders. Funny thing.
Tırmanmaya çalışma, Chico. Büyük bir duvar.
A big wall. Don't try to climb it, Chico.
Stubby tırmanmaya devam et!
Stubby, keep going up!
Tırmanmaya bakalım. Bende fazla yağ var.
Too much linguine. Looks like we climb.
Tırmanmaya çalışmış gibi görünüyor.
Looked like she was trying to climb over.
Eğimli pençeleriyle, ağaçlara tırmanmaya uygun bir kertenkele. Bu Xianglong.
With curved claws, it's a lizard well suited to climbing trees. This is Xianglong.
Tırmanmaya başla. Onu rahat bırak!
Begin the climb. Leave her alone!
Tırmanmaya başla. İşte fil.
Elephant.-"Begin the climb.
Tırmanmaya başla. Onu rahat bırak!
Leave her alone!-"Begin the climb.
Tırmanmaya başla. Kızı rahat bırak.
Leave her alone!-"Begin the climb.
Stubby, tırmanmaya devam!
Stubby, keep going up!
Tırmanmaya farklı yaklaşımlar vardı.
There were different approaches to the climbing.
Tırmanmaya başla.- Fil.
Elephant. Begin the climb.
Tırmanmaya başla.- Fil.
Begin the climb. Elephant.
Kendi kafasına tırmanmaya kalkmadan önce bir sorunu yokmuş.
She had no symptoms before she climbed onto her head.
Results: 591, Time: 0.04

Top dictionary queries

Turkish - English