Examples of using Tırmanmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tanrım, kesinlikle tırmanmaya değdi, değil mi?
Tırmanmaya çalışacak.
Tırmanmaya başlıyorum ama gövdesi çok kaygan.
Tırmanmaya başlıyorum ama gövdesi çok kaygan.
Biri tırmanmaya çalışacak.
Ben hep yılanlardan kayıp düşmeyi merdivenlere tırmanmaya tercih etmişimdir. Garip bir şey.
Tırmanmaya çalışma, Chico. Büyük bir duvar.
Stubby tırmanmaya devam et!
Tırmanmaya bakalım. Bende fazla yağ var.
Tırmanmaya çalışmış gibi görünüyor.
Eğimli pençeleriyle, ağaçlara tırmanmaya uygun bir kertenkele. Bu Xianglong.
Tırmanmaya başla. Onu rahat bırak!
Tırmanmaya başla. İşte fil.
Tırmanmaya başla. Onu rahat bırak!
Tırmanmaya başla. Kızı rahat bırak.
Stubby, tırmanmaya devam!
Tırmanmaya farklı yaklaşımlar vardı.
Tırmanmaya başla.- Fil.
Tırmanmaya başla.- Fil.
Kendi kafasına tırmanmaya kalkmadan önce bir sorunu yokmuş.