TACIRI in English translation

dealer
satıcı
krupiye
bayi
tüccarı
kaçakçısı
taciri
simsarı
torbacı
merchant
tüccar
ticaret
taciri
ticari
satıcısı
trader
tüccar
taciri
simsarı
ticareti
borsacı
işlemci
trafficker
kaçakçı
taciri
satıcısı
monger
sökücü
taciri
tüccarı
satıcısı
dealing
olay
uğraşmak
pazarlık
bir anlasma
anlaşmayı
başa
ilgilen
işi
teklifi
dağıt
dealers
satıcı
krupiye
bayi
tüccarı
kaçakçısı
taciri
simsarı
torbacı

Examples of using Taciri in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Yani karşımızda işbirliği yapan bir uyuşturucu taciri ve seri katil var.
So we got a drug trafficker and a serial killer in a symbiotic relationship.
Hayır. -Ölüm Taciri.
No. Death Merchant.
Evet. Chicagonun en büyük uyuşturucu taciri Lemond Bishop gibi kişiler.
Yeah, I mean, clients like Lemond Bishop, the top drug dealer in Chicago.
Üç Ölüm Taciri. Tuzağa düşürüldük.
We were ambushed. Death Dealers, three of them.
köle taciri.
Slave Trader.
Hayır. -Ölüm Taciri.
Death merchant. No.
Aradığınız adam… Adrian Essex, büyük bir uyuşturucu taciri.
Is adrian essex-- major drug trafficker.
adam uyuşturucu taciri.
that guy's a drug dealer.
İki ölüm taciri öldürüldü.
Two Death Dealers were killed.
Bir safran taciri.
He's a saffron trader.
Merhaba uyuşturucu taciri.
Hello, drug merchant.
Aradığınız adam… Adrian Essex, büyük bir uyuşturucu taciri.
Is Adrian Essex… Major drug trafficker. The guy you're looking for.
Ama işin gerçeği ben artık silah taciri değilim.
But the truth is, I'm not an arms dealer anymore.
Üç Ölüm Taciri.
Death Dealers, three of them.
mühendisi ya da taciri kontrol etmiyor.
a doctor, an engineer or a trader.
Göstermelik bir şirket olmalı, Kereste taciri.
A timber merchant. a contact substation.
Ne?- Bir seks taciri.
What?- He's a sex trafficker.
Angelonun devasa, multimilyoner bir eroin taciri olduğuna dair kanıtlar topladık.
We had gathered evidence that Angelo was a big-time, multimillion-dollar heroin dealer.
Hadi, gir. Bir sığır taciri gelip onları alacak.
Come on, go. A cattle trader will come and pick them up.
Telefondaki ses, Arjantinlinin uyuşturucu taciri bir klanla ilişkisinden bahsediyor.
A voice on the phone links the Argentinian to a dangerous clan of drug dealers.
Results: 220, Time: 0.0341

Taciri in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English