Examples of using Tahitide in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu fotoğraf Tahitide çekildi.
Ailesini terk etti ve Tahitide yaşamaya gitti.
Bilmiyorum. Belki Tahitide.
Orada devremülkü var. Tahitide olabilir.
Orada devremülkü var. Tahitide olabilir.
East Hamptonda, Westhamptonda villalarım var. Brezilyada, Tahitide.
Ben de Tahitide geçirmedim. Ama büyülü bir yer olduğunu duydum.
şu an şemsiyeli kokteyliyle Tahitide keyif çattığını düşünüyordum, ta ki beş yıl sonrasında Fitzwilliamın restorasyonuna kadar.
Bir çocuğu alıp Tahitide yetiştirirseniz… bambaşka bir çocuk olur.
Biliyor musun… Tahitide iki haftalık bir tatil istemiyorum ki. Cevabını vermiş?
Gaugainin Tahitide kaldığı dönemde kaleme aldığı Noa Noa'' elyazmasını iade etmeye yanaşmıyor.
Bu nedenle, Gaugin tarafından Tahitide kaldığı sıralar yazılan'' Noa Noa'' el yazmasını.
Gaugin tarafından Tahitide kaldığı sıralar yazılan'' Noa Noa'' el yazmasını.
Bu nedenle, Gaugin tarafından Tahitide kaldığı sıralar yazılan'' Noa Noa'' el yazmasını.
Gaugin tarafından Tahitide kaldığı sıralar yazılan'' Noa Noa'' el yazmasını.
Pariste olduğunu söyledi ama gerçekten orayı hiç görmemiş ve Tahitide kalmış olmanı diliyor.
Benim kadar yaşIı olmadan önce dışarı çıkıp… Amerikalı zengin bir dulu baştan çıkarabilirsin… ya da Tahitide hurma şarabı yudumlayabilirsin.
Pariste olduğunu söyledi ama gerçekten orayı hiç görmemiş… ve Tahitide kalmış olmanı diliyor.
Oysa dışarıda olabilirdin zengin bir Amerikalı dulu aldatıyor olabilirdin veya benim gibi yaşlanmadan Tahitide şarabını yudumluyor olabilirdin.
Fransa Tahitiyi topraklarına kattı.