TAKA in English translation

taka
takanın
takako
taka
the schoon
taka

Examples of using Taka in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Onun adı Taka.
Her name is Taka.
Ben onun kocasını öldürdüm. Adı Taka.
Her name is Taka. I killed her husband?
Adı, Taka.
Her name is Taka.
Adı Taka.
Her name is Taka.
Taka( Lazca:
Taka(Laz: თაკა Taǩa)
Dinle, Taka ve ben işimizi sıraya koyuyoruz bunu şu anda çağırmamakla.
By not calling this in right now. Listen, Taka and I are putting our jobs on the line.
Yapabileceğimiz tek şey yolların bizi nereye götürdüğü. Taka, bu Shadowman erkeğini almak istediğini biliyorum, ama?
All we can do is go where the leads take us, Taka, I know you wanna get this Shadowman guy, but… and sometimes it's a dead end, you know?
Dinle, Taka ve ben işimizi sıraya koyuyoruz bunu şu anda çağırmamakla.
Listen, Taka and I are putting our jobs on the line by not calling this in right now.
Uluslararası pazarda iyi olmayabilirim ama eğer Taka, Dhartipura girmeye çalışırsa o zaman onu yakarım.
Maybe I won't do too well in the international market But, if Taka tries to set foot in Dhartipur then I will burn him… alive.
Kendi başına birkaç başarı elde etti, ilk maçında WWF Light Heavyweight Championship kemerini Taka Michinokuyu yenerek aldı.
He won the WWF Light Heavyweight Championship in his debut match against Taka Michinoku on October 18, 1998, at the PPV event.
Her şeyin dışarı çıkmasını engellemek için. ve bir muhabirin bir politikacı tarafından öldürülmesi Taka, insan kaçakçılığı konuşuyoruz.
And the murder of a reporter by a politician to keep it all from getting out. Taka, we're talking human trafficking.
Her şeyin dışarı çıkmasını engellemek için. ve bir muhabirin bir politikacı tarafından öldürülmesi Taka, insan kaçakçılığı konuşuyoruz.
Taka, we're talking human trafficking and the murder of a reporter by a politician to keep it all from getting out.
Bir gün ben ve Taka, yardımcı şefim.
One day, me and Taka, my sous-chef.
Son iki limonlu tartı servise hazırlıyorduk. Bir gün ben ve Taka, yardımcı şefim.
One day, me and Taka, my sous-chef, were serving the last two lemon tart.
beni rahat bırak yeter. Hey, Taka.
just leave me be. Hey, Taka.
Vergi kayıtlarına göre kuzey kıyısındaki Taka Çiftliğinde çalışıyor.
Tax records show that he works at Taka's Farm on the North Shore,
Yaşa Diyarbakır doğumlu ve 32 yaşındaydı. Verilen bilgiler arasında Yaşanın bir dönem Antalyada yaşadığı ve TAKa 2011 yılında katıldığı da yer alıyor.
It has also been reported that Yaşa had lived in Antalya for some time and joined TAK in 2011.
Mikrofilmler şu takımın içine dikilmişti, değil mi?
The films are sewed up in that suit, aren't they?
Takım ikiz, 7 takım üçüz
Sets of twins, 7 of triplets
Kevinın takım komutanının, onun görevlerini hafiflettiğini biliyor musun?
Did you know that Kevin's platoon commander was relieved of his duties?
Results: 141, Time: 0.0409

Taka in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English