Examples of using Takla in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Takla. Ne?- Çok etkileyici.
Ama asıl o üçlü takla.
Poli-bilim. Soğuk terlemeler, oda takla yapardı.
Maalesef, yetişkin takla kursuna gideceğim.
Milyonlarca ve milyonlarca takla.
Sen biz çocukken sahnede takla atıp düşen aptal çocuksun.- Hayır.
Rastgele takla havada.
O ipleri gevşetip takla atarsam süreyi 29 saniye yaparız.
Arabaları takla attı.
Birkaç takla, piramid.
Size birkaç takla daha göstereyim.
Takla atıp Yüzbaşının kalkanını çaldım!
Takla Lake First Nation kabilesi olarak Carrier Sekani Tribal Council idari birliğine bağlıdırlar.
O hızla arabayla onlarca defa takla atabilirsiniz.
O zaman beni memnun etmek için çok takla atacaksın.
Şimdi, omuzdan takla göstereceğim.
İlk önce, öne takla.
Bayan Sally bunu görünce takla atacak.
Bu hareket geri takla atmaya yönelik. Bana lazım olansa öne takla.
Sizin için takla atabiliriz, eğer isteğiniz buysa