Examples of using Takside in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Takside hip-hop istiyorum biraz zenci müziği zenci müziği.
Takside kalın.
Takside söylenen doğruydu değil mi.
Bunu takside konuşalım…- oraya giderken.
Takside izleme cihazı var mıymış?
Bruce takside beni bekliyor ve acelemiz var.
Mahkemenin önünde, takside bekleyen bir adam var.
Ve şuan şuradaki takside oturuyor, gördün mü?
Takside işi pişirirsiniz diye tahmin ediyorum.
Takside insanlar neler yapar, biliyor musun?
Takside sigara içmek yasaktır.
Takside bulunan parmak izleri sadece Sara Kente ait.
Takside kardeşimi öldürdün.
Takside bir tane bile reklam yok.
Marty, bu takside galiba aklıma çok parlak bir fikir geldi.
Takside, bekleme odasında.
Takside kalacağım, siz gidin.
Şüphelilerin takside, güvenlik kamerasından çıkan görüntülerini buldum. Size gönderiyorum.
Anlatın, o takside ne oldu?
Takside kazanabileceğimden çok daha fazla.