Examples of using Talipler in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İki talip aynı partide.
Doğunun istilacılarını da kuzeyle güneyin taliplerini de yenebilirsin.
Talipleri senin yerine incelememi rica etti.
Tek ihtiyacın olan, diğer taht taliplerini korkutacak yüksek sesli bir duyuru.
Taliplileri ona;'' Eve dönmüyor.
Talipliler kraliçesine ve krallığına çoktan gözlerini dikmişlerdir.
Klanlar taliplerini sunmak için geliyorlar.
Çok talibin olması gerekmez, bir tanesi yeter.
Talipliler denizlerden, okyanuslardan
Evde kalacağım. Çok talibin olması gerekmez, bir tanesi yeter.
Pek çok talibin olduğuna eminim.
Fakat hiçbir talip sunmazken bu dileğini nasıl gerçekleştireceğim?
İki talip aynı partide… insanın içi kıpır kıpır oluyor.
İki talip aynı partide… insanın içi kıpır kıpır oluyor.
Taliplerini topluyor etrafında.
Krallar çocuklarını senin nişanın için talip olarak gösteriyorlar. Merida… Fergus?
Talipli, şehrinizin kapısından çıkıyor
Artık daha fazla talip istemiyorum, hele ki o şapşalı hiç istemiyorum.
Kızkardeşleri aç gözlü davrandı… ve tüm talipleri geri çevirdi.
Lannisterlar onu bir kenara attığı için Sansaya birçok talip çıkacaktır.