Examples of using Tarza in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
yenilikleri müzik ile tarza göre uyguladığını söyledi.
art deco tarza sahip olan Willy Pogany( 1929) diğer kayda değer illüstratörler arasındadır.
Dünya dışı varlıklar yaşam tarzımız için gerçek bir tehdit unsuru Jack.
Lee, bu tarz başlayan cümleleerden pek hoşlanmam bilirsin.
Bu oyunu ya onun tarzıyla oynarsın ya da hiç oynamazsın.
İsimlerimiz, bakış tarzımız, davranışlarımız ve konuşmamız da.
Yaşam tarzımız özgürlük ve güzellik olmalıdır… Ama biz yolumuzu kaybettik.
Empresyonist tarzda boyanmış balerinler.
Tom Marynin davranma tarzından mutlu değildi gibi görünüyordu.
Benim bu tarz şeylerle senden daha çok deneyimim var bi kere.
Onun iş yürütme tarzına müdahale ettiğin için yapıyor bunu.
Kendi züppe ve düşüncesiz tarzıyla gerçekten yardım etmek istiyor.
Hayatını kendi tarzına göre yaşa, diğerlerinin talimatlarına göre değil.
Ve işte kendi tarzıyla Liedholm ve Axbomu geçiyor.
Bana kendi sapkın tarzıyla, onu sevdiğini açıkladı.
Hunt işi kendi tarzında yapar ve insanlar incinir ya da öldürülür.
Çocukların Downtonda yaşayış tarzına alıştım ama yine
Tom yaptığı tarz Maryyi incittiği için kendini asla affetmedi.
Belki de coşkulu ve ısrarcı tarzına yaklaşmak için zamana ihtiyacı vardır.
Yaşam tarzımız özgürlük ve güzellik olmalıdır.