Examples of using Tatmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şimdi kendi kanını tatmaya hazır ol! Yeterince eğlendik!
Bu zamana kadarki en lezzetli, en iyi marine edilmiş bifteği tatmaya hazır.
Hans Christianın el bombasını tatmaya ne dersin?
Yaşarken hepimiz zincirlenmiş Tanrılar gibiyizdir çoğu zaman gerçek özgürlüğü tatmaya korkarız.
Tenis zaferini tatmaya.
Dan, Kolyanın sağlıklı yiyeceklerinden bazılarını tatmaya istekli.
Bu kancık, gerçek bir erkeğin sikini tatmaya gelmiş.
Yatırımcılar bugün yemekleri tatmaya geliyor.
Hele yemeklerini… bütün mahalle tatmaya gelirdi.
Bu zamana kadarki en lezzetli, en iyi marine edilmiş bifteği tatmaya hazır.
Her gün gidip aileni almaya hayır. Ve o aptal kulüpte değişik şeyler tatmaya hayır. Ve bir de sana herhangi bir konuda açıklama yapmaya hayır!
Yarın Germani Vineyardye şarap tatmaya gitmeyi düşünüyordum da, acaba.
Napaya şarap tatmaya gidebiliriz ya da San Diegoda Del Caronado Oteline gidebiliriz.
Napaya şarap tatmaya gidebiliriz ya da San Diegoda Del Caronado Oteline gidebiliriz.
Ya da ben Napaya şarap tatmaya gitmeyi isterim sense Bajada uçurtma sörfü yapmayı.
Todd,… bilmem ilgilenir misin ama,… yarın şarap tatmaya gideceğim.
Lordumun içkisinden tatmaya ve bu salon üzerine çöken kabustan bizi kurtarmaya yeminli pek çok cesur adam geldi.
Bunu unutmaya çalışacağım ama söylemeliyim ki Bushwick tatmaya gitmiş olabilirdik ve hala sahaya yakın olabiliriz.
Lordumun içkisinden tatmaya ve bu salon üzerine çöken kabustan… bizi kurtarmaya yeminli pek çok cesur adam geldi.
Lordumun içkisinden tatmaya ve bu salon üzerine çöken kabustan… bizi kurtarmaya yeminli pek çok cesur adam geldi.