Examples of using Tazedir in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onları hala sıcakken yiyin. Tazedir.
Köri tazedir.
İki gün önce yapılmıştı. Tazedir.
Ancak bunlar tazedir.
Onları hala sıcakken yiyin. Tazedir.
Bunlar tazedir.
Evet, tazedir.
Forman gibi özgürleştirici, komik ve tazedir.
Von Trierin 90larda çektiği en iyi filmi'' Dalgaları Aşmak'' pek çok Dogma kuralını yıksa da tazedir ve esin verir.
Yemek için kusuruma bakma ama… Branzino ne zaman tazedir bilirim ve onlar taze degildi, tamam mi?
Yeni, tazecik bir hayat.
Tazelenmiş ve sağlıklı hissediyorum.
Tazeyken tadına bakayım.
O sandviçler bu sabah tazeydi, ve böyle birşey yapmayacağım.
Yarın tazelenmiş olarak gelir.
Tazelik hissi, kokulu pudra.
Emin mi ki, tazesi de bundan iyi kokmuyordur.
Nemliydi, tazeydi, balık kokmuyordu ve taçyaprağı kokusu vardı.
Demek tazeyken böyle görünüyor.
Tazelenmiş cildinizden çok memnunsunuz.