Examples of using Teksasta in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
En son Kanadada görülmüşler. Teksasta yoklar.
Senatörün birini öldürdü diye Teksasta asılmasına izin vermem.
Zaman yolculuğu yapıyoruz. Evet bayım. Teksasta.
Hayır. Hayır o Teksasta oturuyor.
Ya da Teksasta bilinen adıyla Chelmsford,
Anladığım kadarıyla Chaney, ya da Teksasta bilinen adıyla Chelmsford,
Ben kendime Teksasta bir çiftlik, yaklaşık 10, 20, 35 kadın alacağım… ve koyvereceğim gitsin.
Jayin Erasmus amcası gerçekten de 1830larda Teksasta yaşamış… ama hakkında yazılı pek bir şey yok.
Beni asla milyarder yapamaz, ama benim için… Teksasta petrol ya da Kentuckyde kömür kazmaktan daha eğlenceli.
Guadalupe Antlaşmasından hoşlanmadı, Etkili Meksikalıların dostluğunu geliştirdi… Teksasta topraklarını kaybetti.
Pekâlâ, bu dosyadaki babamın dışındaki tek isim… Teksasta yaşayan biri.
Rahimdeki bir çocuğa karşı insanlık dışı bir eylem. Merhaba. Teksasta bir cumhuriyetçiyseniz.
DOW, Teksasta yaptığını Bhopalda da yapabilirdi. Ama bunu yapmayacaklarını biliyorduk.
Yoksa gün doğumu mu olmayı tercih edersin? Teksasta müthiş, düz bir alana geldik ve şunu sordu,'' Gün batımı mı.
Huntsville, Teksasta öldü. Sam Houston, Teksas Cumhuriyetinin ilk başkanı, Amerikan Birliğinin sarsılmaz destekçisi.
Teksasta Coppell High Schoolda lise basketbolu oynadıktan sonra, 2001-02 sezonunda ilk kez büyükler klasmanı maçına FMU São Paulo takımıyla çıktı.
Zumana: Meksikada Chihuahua ve Teksasta Rio Grande Nehri civarında Pueblo Humanolarının kuzeyinde ve Mansoların güneyinde yaşamışlardır.
benim yolumdan gelirsin,… ya da seni Teksasta bulduğumuz bara geri dönersin.
Demek istediğinizi anlıyorum ama ben cep telefonumu eski arkadaşlarımla görüşmek ve Teksasta neler olup bittiğini öğrenmek için kullanıyorum.