Examples of using Terini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kanımı da, terimi de, göz yaşlarımı da bu mekâna akıttım ben.
Etrafımdaki insanların terinin kokusunu alabiliyorum Camille.
Kendi terimi içmeyi düşünüyorum.
Adama kanımı, terimi ve gözyaşımı verdim değil mi?
Terinin kokusunu alabiliyorum, domuzcuk, domuzcuk, domuzcuk!
Kanımı, terimi, gözyaşımı ve diğer sıvılarımı kattım.
Terinin kokusunu alabiliyorum.
Bütün otel terli çorap ve ıslak naylon şort kokuyor.
Dar pantolon giyerim ve terler büyük şişkin kaslarımdan damlıyor.
Koltukaltı terin sütyenimin altına geçiyor.
Terli çoraplarımın kokusu çikolatanın kokusunu saklıyor.
Bu terin her damlasının fiyatı var.
Bedenlerimizden terler akarken.
Onlar terler, biz parlarız.
Terimi sil.
Adem elması terden parlayarak yükselip, alçalırdı.
Ayaklarım çok fazla terler ama sanırım bunu biliyorsun.
Kumlu, terli ve güneşin çaptığı bir yer.
Bu sandalyenin terden sırılsıklam Artık özgürdü.