Examples of using Teybe in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çünkü geçen hafta İskoç teybini aldığım zaman yüzündeki ifadeyi gördüm.
Jack, benim teybi çaldığımı ve Dalei öldürdüğümü mü düşünüyor musun?
Lockedan teybi aldığından bu yana, uyur-gezer gibisin.
Biliyor musun, o teypte ne varsa ona inanıyorum.
Mansa, teyp biraz çaldı, değil mi?
Mansa, teyp biraz çaldı, değil mi?
Radyo, teyp. Karavanı bir nedenden dolayı mı Fairmonta park ettin?
Radyo, teyp. Karavanı bir nedenden dolayı mı Fairmonta park ettin?
Şimdi o teybi Tümgeneral Azikiweye götürebiliriz.
Bu teybi size müvekkilinizin vermediğini mi söylüyorsunuz?
Teybi çalarken onu göremedik, değil mi?
Eğer açığı kapatmak istersen teypte… 2 saatlik Rusça saçmalık var.
Dostum çabuk teybi çalıştır.- Söyle, Anand?
Teyp. StarIa,
Hey, Senin teybini dinliyorumdum iyi iş Shoot!
Teyp. StarIa, Bu sana çok uydu.
Teybi durduracak kadar sarsıcı olmalı. Evet, hasarı her ne yaptıysa.
Kalemi de İskoç teybini de al ve buradan defol.
Teyp güvertesinde ucuz numara, egzoz borusunda tüp.
Teybi durdurun. Sekreteriniz karınızın aradığını.