Examples of using Thunderbolt in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben… ben Thunderbolta yardım etmeye çalışıyordum!
Baba sadece yarın Thunderboltu görmeye gitmek zorundayım.
Dad, I have just gotta see Thunderbolt tomorrow.Ben… ben Thunderbolta yardım etmeye çalışıyordum!
I was trying to help Thunderbolt,!Ve Thunderboltu yanında getirmiş! Bu Patch!
And he's brought Thunderbolt! It's Patch!Thunderbolta dokunma!
Don't touch the Thunderbolt!Diğer jokeylerin hepsine rüşvet verip Thunderbolta karşı kaybetmelerini sağladım.
I bribed all the other jockeys to lose against Thunderbolt.Düşürülmüş 2 helikopter üzerine. Son gördüğümüz şey Thunderboltun napalm bombası attığıydı.
Last thing we see is the Thunderbolt dropping napalm… on the two downed choppers.Evet ben. Thunderboltun kendisi.
Yes… me. Thunderbolt himself.Bu Patch! Ve Thunderboltu yanında getirmiş!
And he's brought Thunderbolt! It's Patch!Fakat kimse sana Thunderboltlar olmayacak demedi.
Etrafta başka kahramanlar oldukça Thunderboltlar asla önemli olamayacaksınız.
You will never matter as the Thunderbolts Bugün Thunderboltlar, Yenilmezlerden yapmalarını beklediğimiz işleri… en az yarım düzine defa yaptılar.
Today makes at least half a dozen times the Thunderbolts have done Haydi, Thunderbolt.
C'mon, Thunderbolt.Haydi, Thunderbolt.
Come on, Thunderbolt.Burada! Kudretli Thunderbolt.
Mighty Thunderbolt is here!Güçlü Thunderbolt burada!
Mighty Thunderbolt is here!Kudretli Thunderbolt burada!
Mighty Thunderbolt is here!Stella ve Thunderbolt Murderface.
Stella and Thunderbolt Murderface.Hey, Thunderbolt, buraya!
Hey, Thunderbolt, over here!Thunderbolt Londrada mı?!
Thunderbolt's in London?
