TIŞÖRTLERINI in English translation

shirts
gömlek
tişört
bluz
formayı
t-shirts
tişört
t-shirt

Examples of using Tişörtlerini in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
İnsanlar Mark McGuire tişörtlerini Barry Bonds şapkalarını satın aldığı müddetçe bu canavarı beslemeye devam edeceğiz.
As long as people continue to buy Mark McGuire shirts, Barry Bonds hats, we're feeding that monster.
Bu para cupcake tişörtlerini yaptıracağımız imalathaneler için ve imalathanelerin sayısını üçe kadar azalttım.
This money is to pay a factory to make our cupcake T-shirts, and I have whittled it down to three.
Önce tişörtlerini kapıdan atsam olur mu? Hiç değilse onların üzerine düşersin?
How about I toss the shirts out the door first so you can have something to land on?
Bay Su Sıçratan Pantolonun tişörtlerini ve rozetlerini satıyorlar. E-kart bile yarattılar, böylece arkadaşınıza dans eden Su Sıçratan gönderebiliyorsunuz.
Mister Splashy Pants shirts and pins, an e-card so you could send your friend a dancing Splashy.
Bir saat sonra, daha da ateşli görünüyorlardı çünkü tişörtlerini hâlâ çıkarmamışlardı.
An hour later they were even hotter,'cause they still wouldn't take off their t-shirts.
Üstsüz kadının öfkeli arkadaşları, tişörtlerini çıkararak birer birer protestoya katıldılar.
One by one, the topless woman's enraged colleagues threw off their shirts and joined her in protest.
Bak Earl,'' Maxin Ev Yapımı Kekleri'' tişörtlerini giyiyoruz.
Look. Look, Earl, we're wearing our"Max's homemade cupcakes" t-shirts again.
Eğer tişörtlerini ütüleyecek, ya da tuvaletlerini yıkayacak çok becerikli bir ceza avukatına ihtiyacı olan birilerini tanıyorsan.
If you know anybody who needs a highly skilled criminal attorney to iron their shirts or wash their toilets.
Keşke sana kalacak yer ve Super Bowlu* kazanmış takımların tişörtlerini verebilsek.
We wish we could give you a roof over your head and t-shirts from the teams that actually won the Super Bowl.
Birden kot pantolon ve görmediği rock gruplarının 200 dolarlık soluk tişörtlerini giyer oldu.
Suddenly he's in jeans and wearing faded $200 rock T-shirts with bands on them he's never seen.
Kỳ Anh, Formosanın bulunduğu yerin halkı olayın yıl dönümünde balık iskeletini tasvir eden beyaz tişörtlerini giydi.
Citizens in the town of Kỳ Anh, where the Formosa steel plant is located, took to the beach wearing white shirts depicting a fish skeleton to mark the anniversary.
Ya da bu çıkar çatışması tişörtlerini ütüleme tarzlarını sevmenden mi kaynaklanıyor?
Or is this a conflict of interest because you happen to like the way they press your shirts?
Yani, hafiften patladık ama… tabii havalı insanlar grubun tişörtlerini… giymeye başlasa falan güzel olurdu.
But, yeah, I guess it would be cool if cool people started wearing our T-shirt or whatever. Well, we're already pretty big.
şimdiye dek kendi kıçını toplamayı ve kendi tişörtlerini yıkamayı öğrenmen gerektiği için hâlâ kirli sepetinde duruyorlar.
wash your own shirts by now, it's still in the washing basket. or alternatively,
kendi tişörtlerini yıkamayı Ya tişörtlerini yıkadım, kuruladım, ütüledim.
wash your own shirts by now.
Tişörtsüz, şu tüysüz kedilere benziyorum.
Shirtless, I look like one of those hairless cats.
Ash bir filmde tişörtsüz rol aldı diye mi?
Is that because of Ash getting the shirtless part in that film?
Hello Kity tişörtüne ne dersin?
How about a… Hello kitty t-shirt?
Bu tişörtün sahibi olan çocukla, yapbozun üzerindeki kanın sahibi kardeşler.
So the kid who owned the t-shirt and the guy who bled on the puzzle are brothers.
Gördün mü, tişörtün üstüne tam oldu!
You see, your T-shirt fits you like a glove!
Results: 48, Time: 0.0396

Top dictionary queries

Turkish - English