Examples of using Tink in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tinkin en iyi arkadaşım olduğunu biliyorum.
Peter ve Tinkle Neverlande uçmak nasıldı, heyecanlı mıydı?
Tinki gördünüz mü?
Hey, Tinki gördün mü?
Oh, Tinki buz patenleriyle görmelisiniz.
Tinkin kendiliğinden de başını derde sokabileceğini biliyoruz.
Tek Tinkle müptelası olursunuz.
Tinkin Tinker Bell olduğunu nereden bilecekler?
Tinke Panın kampına ne kadar yaklaştığımızı soracağım. Söz veriyorum.
Tinkin Tinker Bell olduğunu nereden bilecekler? Endişelenmiştim.
Tinkin Tinker Bell olduğunu nereden bilecekler? Endişelenmiştim?
Tinkle ben Codexe ekürilik ediyoruz.
Kaçıp Kensington Gardensa gittim ve Tinkle tanıştım.
Clara şu anda Tinkle takılıyor aslında.
Tinkle kavga ettim.
Tinki bana turşu getir.
Summer ve Tinkle, ölümüne kanka.
Tinkler, Bay Collins?
Tinkle, tinkle. O dedi ki.
Tinkle, tinkle. O dedi ki.