Examples of using Tinker in Turkish and their translations into English
{-}
- 
                        Colloquial
                    
 - 
                        Ecclesiastic
                    
 - 
                        Ecclesiastic
                    
 - 
                        Computer
                    
 - 
                        Programming
                    
 
Köstebek( roman)( Tinker, Tailor, Soldier, Spy), John le Carréın 1974 tarihli casusluk romanı, aynı yıl Türkiyede E-Yayınlarından çıktı.
Tinker Bell, felaketlere neden olmaya daha az zaman harcasaydın,
Sonra Wendy diye bir kız ve peri Tinker Bell ve bir de elinde kanca olan bir korsan var.
Yulaflı kurabiye tarifinden iki tane yapmayı deniyordum da Tinker için, ama sanırım doğru şekilde yapamadım. Çünkü tuğla gibi olmuşlar.
Gene tinker, Ve adaylar: ve Philip J. Mike Pisarik, Charles kiley.
Bu yüzden Doyle Dane Bernbachtan ayrıldım ve Jake Tinker Partnersa geçtim.
Eğer Peter Pan hikayesine aşinaysanız, Tinker Bellin uçarken serptiği tozun… sizi uçarabileceğini bilirsiniz.
Bir avuç hırsız için kapımın önündeki paspası Tinker Bellin küçük poposuna çevirmenizin imkanı yok!
Hayatın gerçekleri kafasına dank edip Tanrının ilahi ışığı çocuklar alkışlamadığı zaman Tinker Bellinki gibi solarken gör onu bir de.
Ortho West, Morrison Foerstera Wilson Sonsini, Rixton Grubuna ve Tinker Connelly Ird Pallbearera daha cenazenin yapıldığı gün gitti.
Başka gün'' Buzz Işıkyılı''… bazen de Aslan Kral. Ama Tinker Bell gibi… kadınları olmuyorum.
Bu, Tinker Belle göre bir an,
Br çocuğun el yazısıyla yazılmış ve üstüne ses tonu verilmiş birkaç tane ayrılık mektubumuz var. Hakiki Peter Pan Fıstık Ezmesi ile yapılmış Tinker Bell kurabiyelerinin eşsiz tadı için niye rakiplerini bıraktıklarını anlatacak.
Bazı okuyucular John le Carrénin Tinker, Tailor, Soldier, Spy, The Honourable Schoolboy
A Tail of Two Kitties( 2006) ve Tinker Bell( 2008)
Tinkerin antrenmanda pestilini çıkardılar.
Yani, Tinkere bak, vay anasını.
Ama bazen çok yüksek sesle çalarak Tinkeri çıldırtıyor.
O Tinkerin işiydi, ama taşa dönüştü.
Tinkerden çizimler gelmeye başlayınca yönümüzü ve odağımızı anladık.