Examples of using Tirbuşon in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tirbuşon hangi cehennemde?
Tirbuşon kazası önemsizdi.
Tirbuşon nerede?
Tirbuşon orada.
Tirbuşon hangi cehennemde?
Hey Rocco, tirbuşon gerektiğini söylememiştin.
Benimse elimde olan tek şey tirbuşon.
O zaman bana bir rulo tuvalet kağıdı, tirbuşon ve biraz folyo getirin.
Gidip Sivi getireceğim. Tirbuşon nerede?
An2} çünkü odasındaki tirbuşon kayıpmış.
Bir yerde tirbuşon olmalı.
Buralarda bir yerlerde tirbuşon olmalı.
Hayır, sadece tirbuşon arıyorum.
Şarap için o güzel tirbuşon nerede? Tirbuşon?
Evyenin solunda, en üst çekmecede. Tirbuşon nerede?
Şaft tirbuşon gibi bükülmüş ve pervanenin bir kanadı yok.- Evet.
Zıpkınlarla delik deşik olmuş. Evet, tıpkı tirbuşon gibi. Derisi.
Bilmiyorum nasıl olmuş ama o kurnaz cüce ile beş dakika sonra, tirbuşon gibi sevişmeye başlamışlar.
Gördüğümüz kadarıyla bir adet tirbuşon, ceviz kıracağı,
Ve bunun gece kıyafeti ve tirbuşon benzeri bu şeyle ne ilgisi var?