Examples of using Titrek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şşş. Bu titrek uğultu sesi. Dinle.
Titrek bekle.
Nabız, titrek, 180.
Beni vurma! Bu ne titrek otobüs!
Nasıl böyle nişan alabiliyorsun, Titrek?
Titrek uşak rolünü yeterince oynadın zaten.
Titrek ışık. Bakın! Kötü!
Titrek, zayıf ruhlarınızı yatıştırmak için daimiliğin beyhude sembolleri.
Şşş. Bu titrek uğultu sesi. Dinle?
Titrek, ne yapacağını biliyorsun.
Sakin ol, Titrek, dostum.
Nabız zayıf ve titrek.
Teğmen Sharpe titrek, efendim.
Titrek ışık. Kötü. Bakın!
Titrek uzun hareket alanı olan süspansiyonlarla bu şey biraz daha karmaşıklaşıyor.
Sen de tam oraya gidiyorsun, seni titrek yaşlı budala!
Evet, Titrek.
Dostum, kız çok titrek.
Gerçekleri söylüyorum. Sen titrek bir ödleksin.
Nabız 1 40 ve titrek.