Examples of using Trafiğin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Burada trafiğin içinde sıkıştım kaldım.
Sonra da trafiğin ortasına atlamasına izin verdin yani?
Biliyorum trafiğin hâlini. -Sorun değil.
Trafiğin gürültüsünden duyulmasa da oradaydı bülbülün sesi.
Trafiğin gürültüsünden duyulmasa da oradaydı bülbülün sesi.
Sadece trafiğin adayı bozmamasını umuyorum.
Trafiğin durumuna bağlı.
Trafiğin durumuna göre bir saat ya da daha fazla sürebilir.
Eleştiri seviyesi, trafiğin yoğunluğu, tekrarlanan ifadeler.
Jersey? Trafiğin nasıI olacağı konusunda bir fikrin var mı?
Jerseye mi? Trafiğin nasıl olacağından haberin var mı?
Hiçbir şey trafiğin en yoğun olduğu 459 kavşağından daha kötü olamaz.
Trafiğin arkasında bilim olmalı, değil mi? Pekâlâ?
Trafiğin nasıl olacağı k onusunda bir fikrin var mı? Jersey?
Trafiğin arkasında bilim olmalı, değil mi? Pekâlâ.
Hadi. Trafiğin rahatlamasıyla Hammond saatte 240 kilometreye dayanmıştı.
Hadi. Trafiğin rahatlamasıyla Hammond saatte 240 kilometreye dayanmıştı.
Tanrım, trafiğin içinde koşuyordu.
Trafiğin akışına engel olduğun bir gerçek, ufaklık.
Trafiğin içinde kalmış durumdayım.