Examples of using Tulip in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
mahremiyetimin yok olmasından endişeliydim ama Tulip, bölgemizi çok iyi korudu.
Sana çükümü göstermeme müsaade ettin, Bayan Tulip ve seni cidden sevdim.
Tulip, Chumı çocuksu bir heyecanla karşıladı
Bu Tulipin peşine düşecek değilim.
Onu Büyükbaba Tulipin çaldığına eminim.
Büyükbaba Tulipin giydiğini.
Tuliple evleneceğiz, sonra yola çıkarız.
Tulipi arayalım, bakalım ne yapıyormuş.
Bence Tulipin başı dertte.
Tulipin benimle niye evlendiğini bilmek ister misin?
Tuliple sen burayı hazırlarken harika iş çıkardınız.
Tulipin beni utandırdığı zamanlarda oluyor tabii.
Tulipin hâlâ kanaması var maalesef.
Tulipin eve geldiğime sevindiğini biliyordum
Çıkışlar; Tulipin tatilde, uyuyakaldığı ve hasta olduğu zamanları gösteriyor.
Sayı Tulipte!
Tulipi öldürenler senin arkadaşlarındı.
Tulipi öldüren arkadaşlarını yakalamak istemiyorsun demek. Ne oldu?
Tulipi gördün mü?
Tulipi vuran kişiler.