Examples of using Tutkalı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kaldır şu tutkalı!
Ghanshyam… tutkalı ver.
Bu su geçirmez bir deniz tutkalı.
Oraya biraz benzin dökelim. Tutkalı çözsün.
Bu çocuklar makası birbirine saplayıp üstüne tutkalı yer.
Peki, o zaman bize bu mucizevi tutkalı… nasıl hazırladığın hakkında detaylı bir açıklama yapman sorun olmaz eminim, değil mi?
Önce, tutkalı, kağıdın üzerine… hangi şekilde istersen sürtüyorsun. Evlenmiş.
Yargılamak gibi olmasın ama… bu yaptığını psikopatlar yapıyor. Kauçuk tutkalı o.
Eğer kitap tamiri ile uğraşan biri iseniz, bu tutkalı kolay sayılabilecek bir biçimde çıkarabilirsiniz.
hayvan tutkalı ve kan karışımı kullanılarak elde edildi.
Tutkal kuruduktan sonra bir tane maket bıçağı alıyorsun ve plağın üzerindeki tutkalı kaldırıyorsun.
Sahi mi? nasıl hazırladığın hakkında detaylı bir açıklama yapman sorun olmaz eminim, değil mi? Peki, o zaman bize bu mucizevi tutkalı.
Tutkalınız var mı?
Tutkalın işe yaradığından emin olmak istiyorum sadece.
Tutkal yemekten.
Tutkalın izlerini hala görebilirsin!
Tutkal yemeyi tercih ederim.
Ama bu tutkal gibi, adamım.
Elliot, tutkal yiyen, gözlüklü, şişko çocukların ismidir.
Çünkü, tutkalın kurumasını bekliyorum.