Examples of using Tutuklanarak in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kardeşler, Kasım 2001de Belgradın güneyindeki bir pazar yerinde sivil polisler tarafından tutuklanarak Laheye gönderildi.
The brothers were arrested by plainclothes policemen at a marketplace south of Belgrade in November 2001 and were transferred to The Hague.
Şırnak Tabip Odası önceki dönem başkanı Dr. Serdar Küni, 19 Ekimde tutuklanarak Şırnak Cezaevine gönderildi.
Cizre Representative and previous president of Şırnak Chamber of Medicine Dr. Serdar Küni was arrested on October 19 and sent to prison.
Geçtiğimiz ay, EXITin kurucusu Dusan Kovaceviç ile Genel Müdürü Bojan Boskoviç vergi kaçırmaktan tutuklanarak bir ay süreyle cezaevine kondu.
Last month, EXIT founder Dusan Kovacevic and Managing Director Bojan Boskovic were arrested and sentenced to one-month jail terms for tax evasion.
Eski içişleri bakanı geçen yıl Hırvatistana kaçmış, fakat burada tutuklanarak Laheye nakledildiği 24 Marta kadar Pula kasabasında gözaltında tutulmuştu.
The former interior minister fled to Croatia last year, but was arrested there and kept in detention in the town of Pula until 24 March, when he was transferred to The Hague.
İşadamı Mehmet Eldemin işyeri Eldem Kuyumculukta bulunan Pensilvanyaya gönderilmek üzere hazırlanan altınların ardından gözaltına alınan 3 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi.
After the gold, ready to be sent to Pennsylvania, in the Eldem Kuyumculuk workplace of businessman Mehmet Eldem was found, the 3 detained people were arrested and sent to the jail.
Eski içişleri bakanı geçen yıl Hırvatistana kaçmış, fakat Pulada tutuklanarak gözaltına alınmıştı.
The former interior minister fled to Croatia last year, but was arrested and detained in Pula.
Filistin intifadasının da lideri olan Barguti, 15 Nisan 2002de Ramallahta İsrail ordusu tarafından tutuklanarak Kudüsteki polis merkezine götürüldü.
Barghouti survived but was arrested by the Israeli Army in Ramallah, on 15 April 2002 and transferred to the'Russian Compound' police station in Jerusalem.
Stalinci baskılar sırasında Tabidzenin Eski Bolşevikler ailesinden gelen karısı Olga Okucava tutuklanarak Sibiryaya gönderildi ve 1944 yılında orada öldü.
During the Stalinist repressions of 1937, Tabidze's wife Olga Okudzhava, from a family of Old Bolsheviks, was arrested and exiled to Siberia where she died in 1944.
Gazeteci Daştan, Facebookta paylaştığı haberleri gerekçe gösterilerek'' örgüt propagandası yapmak'' iddiasıyla tutuklanarak Antep H Tipi Cezaevine gönderildi.
Journalist Daştan has then been arrested on claims of“propagandizing for the terrorist organization” in his Facebook postings and has been sent to Antep H-type Prison.
Eylül 1980 darbesinden sonra tutuklanarak silahlı saldırı, bombalı saldırı ve cinayet gibi suçlardan
After the 1980 coup, he was arrested and sentenced to 16 years in prison for his role in shootings,
Yılı Kasım ayında tutuklanarak 3 yıl sürgün cezasını çekmek için Naryme gönderilir.
Returning to Samara in 1912, he was arrested and sentenced to three years exile in Narym.
Savcılar, Pekazın Troşanj kasabasında tutuklanarak Jankoviç ve adamları tarafından öldürüldüğünü iddia ettiler.
Prosecutors say he was arrested in the village of Trošanj and murdered by Janković and his men.
SC hükümetinin kaçakların tutuklanarak Laheye sevk edilmesi yönünde net tedbirler almasını bekliyorum,'' şeklinde konustu.
I'm expecting clear measures of the RS government that fugitives would be arrested and transferred to The Hague.
Nikoliçin tutuklanarak Laheye sevk edildiği Nisan 2002den bu yana hapiste geçirdiği 610 gün, cezasından düşülecek.
Nikolic will be given credit for the 610 days he has served in detention since his arrest and transfer to The Hague in April 2002.
Bosna-Hersekte son dönemde eski mücahit ve Kaide üyelerinin tutuklanarak iade edilmeleri,
Bosnia and Herzegovina's recent arrests and extraditions of former mujahideen
Sevgili ağabeyimin tutuklanarak… İngiltereyi benim şefkatli… kollarıma bırakacak kadar düşünceli olabileceği kimin aklına gelirdi?
Who would have thought my dear brother would be so considerate as to get captured… and leave all of England to my tender care?
Kaçak savaş suçları zanlısı Ratko Mladiçin tutuklanarak Lahey mahkemesine iadesinin taşıdığı'' büyük önemi'' vurguladı.
He stressed the"great importance" of war crimes fugitive Ratko Mladic's arrest and extradition to The Hague tribunal.
Zagrebe kaçağın tutuklanarak ICTYye teslim edilmesi konusunda baskı yapan del Ponte,
Pressing Zagreb to arrest and hand over the fugitive to the ICTY, del Ponte insisted he
Yılında yeniden ülkesine döner ve 1939 yılında yeniden tutuklanarak 8 yıl hapis cezasına mahkûm edilir.
In 1939, he was arrested again, and sentenced to eight years in prison.
Sanıklar Şubat 2003 ortasında KFOR askerleri tarafından Kosovada tutuklanarak Laheye teslim edildiler.
They were arrested by KFOR troops in Kosovo in mid-February 2003, and then transferred to The Hague.
Results: 92, Time: 0.0277

Tutuklanarak in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English